Pazar, Aralık 30, 2007

Beni Paralel Bağlayın

Bir Cumartesi günü şizofren evrenlerin içinde kaybolmuş ben...

...neden ondan kaçtığımı bilmiyorum.Acı çekmeye çok istekli olduğum için sanırım.Oturup, okların üstüme üstüme gelmesini bekleyen bir hedeften çokta farksız değilim ama, bunu yaparken kendi içimde yaşadığım her türlü fikri düşünceyi belli bir amaca yöneltmek... O oklar bana gelirken, hayatımın en anlamlı olacak şeyi ne olabilirdi ki?Cevap vermek bazen çok zor, şu an sade kahve bunu bana sağlayamayacak kadar yumuşak bir içecek.Kahretsin, bir bara gitmeliydim....

...ve unutmaya çalışmak, ucuz barlara gitmek, arayış içinde, nadiren gözünü alan birşey bularak, bulunca da hoşlanmadığın bir rolü oynamak, kabul edilmesi gerekeni belki de inkar ederek, o ucuz intikamı sessizce, kimsenin anlayamayacağı bir dille, bir çocuk oyunu gibi koşturarak takip etmek.Hayalleri bir an için arkanda bıraktığında, o gölge misali şemsiye üstünden kalktığında, kendini bir an için çıplak hissetmek.Ne istediğimi biliyormuyum şu an? Hayır. Kahretsin, bu kadar çok içmemeliydim...

...Hayır, kazanamayız.Mümkün değil.Karar verdim.Bir an için baktığımda yarattığımız her türlü bakışmanın birşeyleri bize kazandırabileceğini düşünmüştüm....Ama sadece bir an.Şimdi biliyorum ki, kazanamayız.Ne yapsak, ipler elimizden bir kere kaçtığında, dilimizden "kader, kısmet" kelimeleri döküldükçe, artık doğru davransak da kazanamayız, hata yapsak da, koşsakta, dursakta.O yüzden başka biri orada gülümserken, bizde buradayız...

...İçmek, ertesi sabah tekrar hayata dönülebilen ve her gün tekrarlanabilen bir intihar şekli. Kavramların kaybolma vadisine giriş bileti.Geçmiş ve Geleceğin bir gri perde gibi gözlerinin önünden inmesi.Tek zamanlı, tek gerçek ve var olan şeyin varoluşa yaklaştığı o inanılmaz saatler dizesi.Bana ne dediğini hatırlıyormusun? “Anı yaşa “demiştin hani...Senin sözünü tutabildiğim tek yer bu an ve ben bundan nefret ediyorum.Aslında ben tek bir anıya odaklanmış bir aptalım..Herşeyi anlamlı kılan bir göz parıltısı. Anlık, bir gülümseme.Bir resim, olamayacak kadar güzel bir ses.İçmek, tekrarlanan işkenceler sonucu ölmeye ne kadar yakın.Bu intihar değil.Beni öldürüyorsun.

Para ancak iki durumda sorun yaratabilir.Çok fazla ya da çok az ise.Bana bakarsanız, ben iki duruma da dahil değilim.Manyetik bir kartın yapabileceklerini asla küçümsemeyin.

Herkes birer kaçıktı ama bazıları bunu gizli tutma hakkını kullanıyordu.Sanırım o da benim içimdeki kaçığı görmüştü ve bunu lehine kullanıyordu.”Bana bakma.” derdi.Bana göre asla gerçekleşmeyecek birşeye mezar taşını onun dikmesi daha iyiydi, çünkü ne söyleyecek tek bir sözüm ve ne duygusal düzlemde hareket edecek bir gıdım gücüm vardı.Kaçıktım.Şimdi de ve gelecekte de öyle olacaktım.

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa